Her yazdığın satıra elimi uzatıyor
dokunmaya çalışıyorum sanki saçlarını okşuyordum, bu kırılgan ruhum her
dokunuşta huzur buluyor. Yalnızlıklar senfonisi yine benim için en güzel
namelerini çalıyor, gözlerim bana inat sicimler ile yarışıyor.
Ne zaman bitecekti bu kadersizlik? Karanlık
sulardan ne zaman kurtulup aşkın berrak sularında kulaç atacaktım ? Hep aynı
sualler beynimi kemirirken bir oyalamanın son durağında gönüllü beklemedeydim
hiç gelmeyecek sevda kervanını...
İşte bu gün yine hava gibi bulutlu
düşüncelerim, karışık duygularım hücümlarda sorular ardı kesilmeden. Hangini sorsam ? Yok en iyisi susmak
alamayacaksam bir cevap. Bu güne kadar hep kendinden eminsizliğinle boğuştu
yüreğim. Tam sana nehirler gibi akarken barajlar ile çıktın karşıma. Ve artık
anladım ki senin beni kaybetme korkun hiç olmadı. Sende mi “biri gider biri
gelir” diyenlerden oldun ?.... Yok buna inanmak istemiyorum ama... Gerçekmiş
Biliyor musun gün geçtikce etrafımı
bir karanlık sarıyor ve boynuma bir ilmek dolanmış her nefeste biraz daha
daralan. Korkuyorum hiç bende olmayan yar korkuyorum. Yaşadığm hiç bir duygudan
pişmanlık duymadım ömrümce, seni sevdiğim içinde hiç ama hiç pişman değilim.
Keşkeleri sevmememe rağmen keşke diyorum
sende beni sevebilseydin benim kadar olmasada azıcık sevebilseydin be ...
Yine karanlık çöküyor gün yerini geceye bırakıyor, seninle
saatlerce sohbet ettiğimiz geceye ama artık sen olmayacaksın ve geceler nasıl geçecek? Uyku girmeyecek
gözlerime ne kitaplar nede yazmaya çalışıp sana yarım kalan şiirlerim oyalayamayacak beni. Gözlerimle yine düşman olacağım karşı çıkmama ramen senin için ağlayacaklar
diye. Hele yüreğim ondan hiç bahsedemiyorum o gerçekten çok şansız hep
olmayacak duygular ile doldu küllendi,
alevlendi, harlandı ve dondu....
Biliyor musun bu akşam her zamankinden çok sana ihtiyacım var.
Göğüsüne kapatıp başımı doyasıya ağlamak istiyorum sen saçlarımı okşarken hıçkırıklarımın ayuka
çıkmasını istiyorum... yok yapamam ki çünkü sen bende değilsin hiç bir zaman
bende olmadığın gibi hep susuşlara gebe bir sevda sundun bana....
Ölüm bir çözüm mü? Kaçabilecek miyim
? Hep girdiğimi sandığım ama hiç giremediğim çekim alanından ? hep yok oluşlar
da var olduğumun hayalleri ile avunmak bitirdi kendime olan saygınlığımı ben haykırmaya hazırken hep bir
oyalamaymış bana sunulan. Diyorum ki hani ben mi çok şey istedim ? ama ben sadece sıcacık bir sevgi istedim beni
sarmanı gülen gözlerinde kaybolmak dudak kıvrımlarına yerleşmek ismimi hece
etmek istedim. Olmadı be olmadı işte. Şimdi avuçlarıma bıraktığın acılar ve benden
çaldıklarının eksikliği ile gidiyorum ...
Dönüşü olsa da neye yarayacak bir buz
kitlesi bedenime yerleşti eritemez cehennem alevleri bile. Kim bilir belki seni
uzaklardan izler başarılarınla gurur duyar huzura erdiririm ruhumu. Ellerimi
senli dualar ile semaya açarak. Yine çok gevezelik ettim değil mi? Tamam artık
ebediyen susuyorum ne sesimi ne de
nefesimi duymayacaksın. Seni kalbimin en
aydınlık köşesinde saklayarak.Yeri göğü çınlatan sessizliğimle gidiyorum
uğurlamasız ve vedasız ....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder