31 Ocak 2013 Perşembe

AVUCUMDA ACILAR


Her yazdığın satıra elimi uzatıyor dokunmaya çalışıyorum sanki saçlarını okşuyordum, bu kırılgan ruhum her dokunuşta huzur buluyor. Yalnızlıklar senfonisi yine benim için en güzel namelerini çalıyor, gözlerim bana inat sicimler ile yarışıyor.
 Ne zaman bitecekti bu kadersizlik? Karanlık sulardan ne zaman kurtulup aşkın berrak sularında kulaç atacaktım ? Hep aynı sualler beynimi kemirirken bir oyalamanın son durağında gönüllü beklemedeydim hiç gelmeyecek sevda  kervanını...
 İşte bu gün yine hava gibi bulutlu düşüncelerim, karışık duygularım hücümlarda sorular ardı kesilmeden.  Hangini sorsam ? Yok en iyisi susmak alamayacaksam bir cevap. Bu güne kadar hep kendinden eminsizliğinle boğuştu yüreğim. Tam sana nehirler gibi akarken barajlar ile çıktın karşıma. Ve artık anladım ki senin beni kaybetme korkun hiç olmadı. Sende mi “biri gider biri gelir” diyenlerden oldun ?.... Yok buna inanmak istemiyorum ama... Gerçekmiş
Biliyor musun gün geçtikce etrafımı bir karanlık sarıyor ve boynuma bir ilmek dolanmış her nefeste biraz daha daralan. Korkuyorum hiç bende olmayan yar korkuyorum. Yaşadığm hiç bir duygudan pişmanlık duymadım ömrümce, seni sevdiğim içinde hiç ama hiç pişman değilim. Keşkeleri sevmememe rağmen  keşke diyorum sende beni sevebilseydin benim kadar olmasada azıcık sevebilseydin be ...
 Yine karanlık çöküyor  gün yerini geceye bırakıyor, seninle saatlerce sohbet ettiğimiz geceye ama artık sen olmayacaksın ve  geceler nasıl geçecek? Uyku girmeyecek gözlerime ne kitaplar nede yazmaya çalışıp sana yarım kalan şiirlerim  oyalayamayacak  beni. Gözlerimle yine düşman olacağım  karşı çıkmama ramen senin için ağlayacaklar diye. Hele yüreğim ondan hiç bahsedemiyorum o gerçekten çok şansız hep olmayacak duygular ile doldu  küllendi, alevlendi, harlandı ve dondu....
Biliyor musun bu akşam  her zamankinden çok sana ihtiyacım var. Göğüsüne kapatıp başımı doyasıya ağlamak istiyorum sen  saçlarımı okşarken hıçkırıklarımın ayuka çıkmasını istiyorum... yok yapamam ki çünkü sen bende değilsin hiç bir zaman bende olmadığın gibi hep susuşlara gebe bir sevda sundun bana....
Ölüm bir çözüm mü? Kaçabilecek miyim ? Hep girdiğimi sandığım ama hiç giremediğim çekim alanından ? hep yok oluşlar da var olduğumun hayalleri ile avunmak bitirdi kendime olan  saygınlığımı ben haykırmaya hazırken hep bir oyalamaymış bana sunulan. Diyorum ki hani ben mi çok  şey istedim ? ama  ben sadece sıcacık bir sevgi istedim beni sarmanı gülen gözlerinde kaybolmak dudak kıvrımlarına yerleşmek  ismimi hece  etmek istedim. Olmadı be olmadı işte. Şimdi  avuçlarıma bıraktığın acılar ve benden çaldıklarının eksikliği ile gidiyorum ...
Dönüşü olsa da neye yarayacak bir buz kitlesi bedenime yerleşti eritemez cehennem alevleri bile. Kim bilir belki seni uzaklardan izler başarılarınla gurur duyar huzura erdiririm ruhumu. Ellerimi senli dualar ile semaya açarak. Yine çok gevezelik ettim değil mi? Tamam artık ebediyen susuyorum  ne sesimi ne de nefesimi duymayacaksın. Seni kalbimin  en aydınlık köşesinde saklayarak.Yeri göğü çınlatan sessizliğimle gidiyorum uğurlamasız ve vedasız .... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder